Darbeler | Konular | Kitaplar

Erdoğan'dan 'Gezi'cilere Koç gibi hatırlatma

Başbakan Erdoğan Rumeli Türkleri Derneği'nin Genel Kurulu'nda Gezi Parkı'nda yaşanan protestoları ve protestoculara seslendi. Koç grubu tarafından Kilyos'ta yapılan ağaç katliamında nerede olduklarını sordu. Erdoğan bir de Aliya İzzet Begoviç ile ilgili hatırasını anlattı.

Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Rumeli Türkleri olarak yakın tarihte çok büyük acılar çektik. Binlerce insanımız evinden yuvasından evinden mahrum kaldı. Yurt edinilen topraklardan koparılmak çok büyük acıdır...Balkanların geçmişte yaşananlardan ders çıkararak geleceğe daha sağlıklı bakması temennimizdir. Bizim balkanlara bakışımız çıkar odaklı değildir. NATO bu ülkeler Türkiye gibi güçleniyor diye NATO'ya almak istemiyor. Balkanlar tüm etnik ve inanç grupları ile bizden bir parçadır. Komşudur, akrabadır, dostur. Balkanlarda yaşanan her sevinç sevincimizdir. Her türlü katkıyı vermek isteriz. Balkanların hangi şehrine gidersek gidelim orada Türk işadamları ile karşılaşıyor ve gurur duyuyoruz.

Balkanlar ile Türkiye arasındaki işbirliğini geliştirecek adımları atıyoruz. Balkan renkliliğine dayanışmasına en büyük katkıyı sağlıyoruz. Biz Balkanlarda Arnavut'u, Türk'ü ile beraber olmaya hazırız. İstiklal Marşı şairi bir Arnavut ve bir Türk'ün hissiyatını aşacak kadar bağlıdır.

Ülkemiz güçlendikçe Balkanlardaki kardeşlerimizin de güçleneceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Biz Ankara, Erzurum, Edirne, Üsküp, Kosovayı ayırmıyoruzç Ayrı düşünemeyiz. Kendi şehirlerimize hangi muhabbet ile bakıyorsak o şehirlere de aynı duygularla bakıyoruz. Türkiye olarak kamu ve özel sektörümüzle tüm imkanlarımızla kardeşlerimizin yanındayız.Yakında Piriştine merkezinde dev bir cami yapacağız...

Biz 1912'den bu yana ihmal edilmiş bir dönemi inşa ediyoruz. 10 yıldır buna çalışıyoruz. Mostar'ı Batı dünyası yıktı biz inşa ettik. Camilerimizi yıktı biz inşa ettik.

Yurt dışı ziyaretinden dönerken Aliya rahatsız diye duydum. Uçağın Sarayova'ya inmesini söyledim. O dönemde orası karışıktı. Aliya Hasta iken son dönemlerinde yanına gittim. Zihni kapalıydı.

Buralar devleti aliyenin bakiyesidir. Siz buraya uzak duramazsınız. Buraya geleceksiniz buraya bakacaksınız. O önemli bir vasiyetti sonra gözlerini yumdu.

GEZİ PARKI OLAYLARI İÇİN NE DEDİ?

Farklı etnik kökenlerin inanç ve mezheplerin toplulukların birlikte yaşadığı bir coğrafyadayız. Biz aynı kaderi paylaşan tek bir milletiz. Ülke olarak çeşitli senaryolara maruz kaldık. Fitneye Maruz kaldık. Her seferinde birbirimize güvendik. Şu anda Çözüm süreci adı altında 30 yıllık terörü bitirecek adımlar atıyoruz inşaallah neticesini de alacağız. Devletin bu teröre yaptığı harcama 300 milyar doları aşmıştır. Bu yeni bir Türkiye demektir alt yapısı, üst yapısı ile... Bu yeni bir umuda yolculuk demektir. Türkiye'nin kardeşlik iklimi yaşadığı dönemde, tertip edilen tuzakların benzerini yaşıyoruz.
Sandıkta başarı sağlayamayan ve sağlayamayacağını bilen Anamuhalefetin ve destekleyen bazı kesimlerin tahrik ettiğini görüyoruz. Sizin protestonuz ağaç dikmek midir? Artık ağaç sökme makinaları alınıyor sökülüyor ve dikiliyor. Benim zamanımda dışardıdan ağaç ithal ettik. 10 yaşın üzerinde ağaçlardı. 2 milyarı aşkın fidan diktik. 160 civarında park yaptık. 250-500 binm metrekare isteyene ağaçlandır ve gel piknik olarak işlet diyoryz. Böyle yatırımlar yapıyoruz
Belediye başkanlığım döneminde Kilyos'ta 10 binlerce ağaç söküldü üniversite yapacaklarını söylediler. Ben onlarla mücadele verdim. Paranız da var bunu başka yerde yapın dedim. O zaman bu çevrecileri ve anamuhalefeti yanımda bulamadım. Ben cezaevindeyken o dönemin Cumhurbaşkanı buraya karşı çıkanlar nerede demişti. Ben oradan çıktım ve davayı kazandım. Artık o bölge Çevre ve Orman Bakanlığı'nın biz Üniversite olduğu için yıkmadık. Kiracı olun, olan oldu dedik.
Biz Gezi Parkı kalksın demiyoruz. 3. Selim Toplu kışlasını yapmıştı. Biz yeşili de muhafaza edecek şekilde yeniden inşa etmek., AKM'yi yıkıp yanındaki boşluğa da dev bir kültür ve opera binası yapmak istiyoruz...
Kesinleşmiş bir AVM projesi de yok. Belki biz buraya farklı bir mimarı eser ortaya koyacağız. Dert başka 3500 dolardan 10 bin 500'e yükselen bir kişibaşı gelir var. 36 milyar ihracatı olan Türkiye'nin 152 milyar dolar ihracatı var. Şu anda IMF'ye borcu olmayan bir Türkiye var. Merkez Bankası'nın döviz rezervi 131 milyar dolara çıktı. Devletin borçlanma faizi yüzde 63 idi şimdi 4,67'ye indi.

Böyle bir çıkışı yakalamış Türkiye'yi hazmedemeyen mahviller bu tür işlerin içerisine giriyor. Kendilerine göre yakıp yıkıyorlar. Esnafın camlarını kırıyorlar. Bu mu demokrasi? Bu millete hizmetkar olana diktatör yorumu yapanları size havale ediyorum.

Bu çevreciyim diyenler zamanında çöp sorununu neden çözemedi. Su sorununu neden çözemedi. Gazeteler hatırlayın hava kirliliğinden maske taktırıyorlardı. Haliç pislikten kokudan geçilmiyordu. Şu Haliç'in kenarından geçmeniz mümkün müydü?
Alibeyköy'de Eyüp'te oturan buraların halini iyi bilir. 2,5 milyar metreküp çamur çıkarıp Alibeyköy taş ocağına taşıdık. Sonrada VIALAND yaptık. 650 milyon dolar yatırım yok. Bunların bugüne kadar yaptıkları yok yapacakları da yok. Nereden nereye geldik. Emeği geçenleri kutluyorum. İstanbul'a daha güzelleri yakışır. Taksim ile ilgili de bizler tüm kamuoyu araştırmasını yaptık ve adımları buna göre atıyoruz.

Oradakiler tepkileri çevrecilik adına değil ideoloji adına veriyorlar...
Ayrıntılar Gelecek

Konular